Başka bir ülkede ve şimdiki zamanda…
Özgürlük karşıtı bir gündemi olan baskıcı yönetim, başarısızlıklarını örtbas etmek için hayali düşmanlar icat etmiştir. Bu düşmanlar ülke sınırları dışındadır ve dijital teknolojilerin ulaşamayacağı kadar soyuttur. Düşmanlar tamamen bizim bilgi alanımızın dışındadır. Korku o kadar yüksek ki, tüm tartışmalar ve tutarsızlıklar ortadan kaldırılıyor ve herkes güvenli alanına geri dönüyor. Bir başka bariz sonuç da olası tüm muhalefetin ortadan kaldırılmasıdır. İnsanlar bu duruma katlanabilmek için gönüllü olarak hafızalarını silerler. Çocukluk ve yersiz özlemler de dahil olmak üzere geçmişlerini kaybeden insanlar, bu mevcut dünyadan kopuk yeni bir hayata başlarlar. Dolayısıyla unutmanın ve kaybetmenin şiddetine dayanamayacaklarını anladıklarında kendilerini yeni bir arayışa sürüklüyorlar. Yeraltında bir sığınak bularak varoluşlarını yeniden keşfetmek zorunda kalırlar. Tanıyabildikleri tek duygu yalnızlık ve ellerindeki tek araç olan sınırlı sayıdaki sanat tarihi kitaplarıdır.
Bir bölge sakininin aktardığı gibi:
Kendimizi hiç bu kadar yalnız hissetmemiştik; bizimkinden farklı başka bir dünya tanımamıştık. Tüm dış ilişkilerimiz bozulmuştu ve bu nedenle evrensel değerlerimizi unutmuştuk. Neler olduğunu anlamak mümkün değildi. Başkalarının var olmadığı bir dünyada yüzlerimiz aynalarda kayboldu. Geçmiş ve gelecek unutuş kuyusuna düştü. Hafızanın ve ötekinin yok olduğu bir gerçeklikte varlığımızı nasıl kanıtlayacağımızı bilemiyorduk. Hatırlamak için imgeler, semboller ve bizi bir topluluk haline getirecek bir alegori, bir ifade bulmamız gerekiyordu. Bunun en uygun yolu da resim sanatının bize sunduğu imkânları kullanmak, nesneleri ve davranışlarımızı yeniden tanımlamak için yeni isimler ve görseller bulmaktı. Her şeyden önce kendimizi nasıl ve ne üzerinden tanımlayacağımızı düşünmemiz gerekiyordu. Ressamlar ve şairler bu işi üstlenerek görsel ve sözel olanın yeniden ayarlanmasını sağlamaya başladılar. Bu görsel-sözel zanaat, ülkede olup bitenleri anlamak için bir rehber kitap haline gelecekti. Aşağıdaki durumların derhal tanımlanması gerekiyordu: Adalet, kahkaha, bulut, başörtüsü, aile, kadın, davul, asker, hemşire, ölüm, heykel, ayrılık, kıskançlık, duruşma, cami, Atatürk Kültür Merkezi, İran vazosu, aşk, selvi ağacı vb. Joseph Beuys, sanat ve edebiyat dünyasından yardım istediğimiz bir isimdi ve onun iyileştirici ve yaratıcı gücünden faydalanmak akıllıca görünüyordu.
İnci Eviner
Hand Drawn, Action Packed, Hayward Gallery / Southbank Centre touring exhibition, Londra, 2018
Tamawuj, 13th Sharjah Biennial, Sharjah, 2017
Ufkun Altında, Galeri Nev Istanbul, Istanbul, 2017
Tamawuj, 13th Sharjah Biennial, Calligraphy, Sharjah sergisinden genel görünüm, 2017