Paris ve İstanbul’dan aldığım kartpostallarda, motiflerin içine hapsolduklarını düşündüğüm kızlara yeni bir varoluş olanağı verdim ve onlar da kendi hikâyelerini yarattılar.
Yeni Vatandaş‘ı tarihsel çağrışımlarıyla değişen Avrupa’nın içine yerleştirmek, Avrupa temsil geleneğinin sınırlarını zorlayan bir anlatımın önünü açtı. Temsili aşmanın bir yolu olarak duvar kâğıdı ve Türk çinilerinden ödünç aldığım stratejik kaynaklar, bu motiflerin içinden çalışacak bir yapıbozumun aracı haline geldi. Görece olarak sanat tarihinin dışında tutulmuş bezeme (pattern) dünyasına sızan kolonyel imgeler, ordan oraya neşeyle koşuşturan maymunlar, Çinli kadınlar ve çay seremonileri kendilerine kolaylıkla yer bulmuş, kapladıkları yüzeyle sonsuz sayıda çoğalmış ve yarattıkları atmosferle birlikte yaşadıkları insanların hafızalarının bir parçası olmuşlardır. Öteki’nin bu motifsel dönüşümü, dekoratif bir uzlaşmanın sonucudur ve biz farkında olmadan bakışımızı etkiler ve değiştirir. İstemli bakışın tersine duvar kâğıtlarına bakılmaz, onlar istem dışı bakışın nesneleri olarak bizi kuşatırlar… Duvar kâğıtları, iç mekânlarda konuk ettikleri ağır yağlıboya tablolar ve ev sahibinin seçkin beğenisinin dışında; ya da çinilerde olduğu gibi mistik bir atmosferin ötesinde bilinçaltına doğru çoğalan tekinsiz imgeler ortamıdır.
Paris’te bir müzenin fuayesinde bulduğum bu kartpostalda yer alan Çinli kadın ve oğlan çocuğu imgesinde hapsolmuş olan arzuyu açığa çıkaran müdahaleler yaptım. Çinli kadını kendi fallusunun aniden belirişine şaşan bir kadına, oğlan çocuğu ise Avrupa’nın İslam fobisine karşılık narsist, kendini okşayan örtülü birine dönüştürdüm. Kolonyalist, oryantalist ve her türlü ideolojik söylem aracılığıyla üretilen bilgi, ötekini yalnızca yaratmaz, aynı zamanda bir imgeye dönüştürür. İyileştirilemeyen ve evcilleştirilemeyen “farkı,” bu söylemlerden kurtarmanın yolu olarak onlara kendi jestlerini kazandırdım.
Türkiye’nin turistik imgesi olarak sık sık kullanılan Çintemani çini motifi, kendi yüzeyinden koparılıp kültürel bir temsil olarak dolaşıma girmiş bir imgedir. Kültürel tüketimin popülist bir yansıması olan bu motifin gizlediği şiddeti, kızların sersemletici ve öfkeli aksiyonları bir direnç olanağını ortaya çıkardı.
Yeni Vatandaş için bir varoluş alanı yaratmak amacıyla, önce üzerine yapışan tanımlardan kurtarmak ve her türlü ideolojik bakışın kısıtlı anlamlar dünyasından özgürleştirdim. Süslemenin masum motiflerinde gizlenen ve Avrupa’nın politik sınırlarının dışında bırakılan bastırılmış kültürel farkları görünür kılmak için onlara hareket hakkı tanıdım. Bu zamansız donmuş imgeler video tekniğinin olanaklarıyla özgürleştiler.
Inci Eviner