← Tüm Grup Sergileri

Defterin Sesi

Yeraltı yerleşkeleri  yapıtlarımda dünyevi olanı yaran  bir bıçak darbesi ile açılır ve kendi zamansız ve tekinsiz yaşantısını sığınak ve mağaralarda sürdüren ahali ortaya çıkar.Bunlar genellikle yeryüzünde yer alan kurumlardan devletten ve evlerden ve aileden dışlananlardan oluşan tuhaf bir topluluktur.

Zihnin sınırlarında gezinen bu figürler sürekli sınırlara taaruz halindedirler.Kendilerine verilen kimliklere itirazları vardır ama yeni bir kimlik için de karasızdırlar.Mağara ve sığınaklar bütün bu çekişmelerin   geçici mekanı olarak pek çok video işimde yer aldılar. Benim video işlerimde, kendi zamanına ve belleğine sahip bu mağaralar tarihin kirli işlerinin yeniden sahnelendiği ya da bazen tarlalarda unululan kızların sığınağı oldu.

Orta Hisar’da, Hüseyin Galip efendi kütüphanesi sanki Freud’un dediği gibi ‘’Bildiğimi Bilmediğim’’ bir yer olarak yıllarca peşimi kovalayan ama benim bilincine bir türlü  varamadığım bir mekan olarak karşıma çıktı.Bu karşılaşma tüm güzelliği ve gizemiyle beni bir yanıyla içine çekerken bir yandan da fiziksel varlığıyla beni ürküttü. Yeryüzünün gizli hafızası olarak kurguladığım yer altı mağarası karşımda duruyordu ve ben bundan büyüleniyor ama onu hayallerimde kurguladığım haliyle göremiyordum. Sanki bu mağara-kütüphane benim imgelemimden doğmuş, karanlıklarda vücut bulmuş ve sonra benden koparak kendine yeryüzünde sağlam bir yer edinmişti. Onu  hayal gücümün alanına çekip tekrar biçimlendirmek için bir öneride bulundum.

Mağaranın bedeninde zamanın bıraktığı tüm izlere dikkatle baktım ve onların içine defterler yerleştirmeye karar verdim.Bu defterler, kendilerine bizimle okuma eylemi arasında bir yerde konumlandılar ve varlıkla yokluk arasında durdular.

Hafızanın bütünü görmedeki yetersizliğimiz beni rüzgarda savrulan bir defterin sayfaları arasına kelime-çizgi yerleştirmeye yöneltti. Defter bir yandan kendini mekanlaştırırken öte yandan içinde yer aldığı mekanla bütünleşti. Bir de kendi sesini bulmak zorundaydı…

Mağarayı şekillendiren zamanla, kitabı harekete geçiren rüzgar aynı kökten gelirlerken  sayfaların arasından hafıza kırıntıları kırık çizgiler olarak sese karışır.

Aynı rüzgar size de musallat olursa mağaraya göz ve kulak vermek gerekir.

İnci Eviner

Konum: Contemporary art programme of the 4th edition of Cappadox, Kapadokya
Sergi Tarihi Haziran 14– Temmuz 9, 2018
Küratör: Fulya Erdemci